Oscar yani Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük sinema ödülleri için geri sayım başladı. Oscar ödüllerinin habercisi sayılan Golden Globe yani Altın Küre ödül töreninde aday olduğu tüm dallarda ödül alan La La Land bizdeki adıyla Aşıklar Şehri sanki Oscar ödüllerinde de oldukça büyük bir paya sahip olacak gibi.
En azından eleştirmenler böyle diyor ve yine kimi eleştirmenler filmi yere göre sığdıramıyor ama diğer filmlerin neler olduğunu bilmeden, izlemeden sadece Oscar matematiği ile bu karar verilebilir mi, tartışılır?
Neden Alır? Neden Alamaz?
Yine de La La Land filmi için söylenebilecek bazı şeyler var. Evet, bu film Oscar töreninde açık ara öne çıkabilir. Zira Amerika Sinema Endüstrisinin son yıllarda uyguladığı kalıpların dışında kendine has bir dili olan özgün bir eser.
Bir önceki filmi Whiplash ile hatırı sayılır bir kitleye ulaşan Damien Chazelle, bu filmin ana merkezine de caz öğesini koymuş. Ama diğer filmde olduğu gibi keskin çizgiler çizmek yerine bunu müzikal bir formda işlemiş, üstüne bir de unuttuğumuz saflıktaki aşkı eklemiş ki film bize unuttuğumuz duyguları anımsatma konusunda oldukça başarılı. Singing In the Rain tarzındaki müzikler, danslar ise bizi bir başka dönemin sinemasına götürüyor.
Tüm bu noktalardan bakıldığında evet sıra dışı ve masumiyet kokan bu film Oscar ödüllerinden galip çıkabilir zira herkese iyi gelen bir yapıt ama sonuçta başta da söylediğimiz gibi diğer filmleri de görerek karar vermek en doğrusu. Kalbimiz bu filmin tüm ödülleri almasını gönülden istese de.